“Bu bir dayanışma değil, mültecileri kullanma” Afganistanlı bir sığınmacıyla röportaj

28 Şubat tarihinden beri Edirne Pazarkule Sınır Kapısı ve Meriç Nehri kıyıları, Türkiye’deki sığınmacıların Yunanistan sınırını geçerek başta Almanya olmak üzere gelişmiş Avrupa ülkelerine ulaşma çabasına tanıklık ediyor.  Peki bu motivasyon nereden geliyor? Sığınmacılar Pazarkule Sınır Kapısını, Meriç’i geçtiklerinde Almanya’ya ulaşacaklarını düşünüyor mu? Sığınmacılar Almanya ve diğer gelişmiş AB ülkelerine ulaşacaklarına inanarak mı sınırda bekliyor? Neden sınırdaki sığınmacıların yüzde altmışından fazlasını Afganistan uyruklu kişiler oluşturuyor? Korona virüsü salgını sınırdaki sığınmacıları nasıl etkiler?

Sınırda yaşanan gelişmeleri ve sığınmacıların karşı karşıya olduğu durumu yıllardır Türkiye’de yaşayan Afgan bir sığınmacıyla konuştuk.

Hükümet yetkililerinin sınır geçişlerinin engellenmeyeceğini söylemesiyle beraber sınıra doğru bir hareketlilik yaşandı ve Afgan sığınmacılar sınırı geçmeye çalışan en büyük grup oldu. Afgan sığınmacıları sınıra götüren sebepler ne?

İki ay önce Suriyeli olmayan sığınmacıların sağlık hizmetlerinden faydalanmalarına son verildi[1]. Bir sebep bu. Ayrıca yıllardan beri Göç İdaresi 18 yaş üstü Afgan mültecilerin başvurularını dikkate almıyor. Göç İdaresi verilerinden 61 bin kişinin Afganistan’a geri gönderildiğini biliyoruz. Mültecilerin Göç İdaresine kaydı olmayınca hastaneye gidemiyor, eğitime katılamıyor ve bir şehirden diğerine gidemiyor. Bu sebeplerden dolayı böyle bir fırsatı kollayan bir Afgan mülteci kitlesi oluştu. Onlar Türkiye kontrolleri azalttığında sınıra gitmek istiyordu.

Afgan sığınmacılarla ilgili Türkiye’nin uygulamaları İran’dan Türkiye’ye gelmeye çalışan Afgan sığınmacıların sayısında azalmaya sebep oldu mu?

Zaten uygulamalar, politika bu amaçla yapıldı ve ciddi bir şekilde sonuç verdi. Afgan mülteciler İran’da kalmanın daha iyi olduğunu düşünüyor artık. Aynı dili konuşuyoruz, aynı mezhep olabiliyor, Afganistan’a daha yakın diye düşünüp İran’da kalmayı tercih ediyorlar. Yani Afgan mülteciler için Türkiye’nin bir avantajı yok.

Sığınmacıların Yunanistan sınırına gidişleri nasıl oldu?

Daha önce sığınmacıların bir şehirden başka bir şehre gitmesi için izin alması gerekiyordu. Bu izinleri almak kolay değildi. Kontroller azalınca sığınmacılar harekete geçti. Farklı şehirlerde belediyeler ve il göç idareleri ücretsiz otobüs seferleri organize ettiler. Halen de bunlar sürüyor.

Bu servislerin organize edilmesini ve sınırlara sığınmacıların gitmesi için yapılanları bir dayanışma olarak değerlendiriyor musunuz?

Bu bir dayanışma değil. Mültecileri kullanma bu. Avrupa Birliği ile yapılan görüşmelerde elini güçlendirmek için mülteciler kullanılıyor. Aslında 2015 yılında yaşanan göç hareketini bekliyorlardı. Bir iki haftada bir milyon sığınmacı kapıya dayanır diye düşündüler ama olmadı. Sığınmacılar balkan ülkelerinin sınırlarının kapalı olduğunu Avrupa ülkelerine ulaşamayacaklarını bildikleri için Yunanistan sınırına gelmek istemedi. 

Edirne’ye ulaşıldıktan sonra mültecileri belirledikleri yerlere götüren otobüsler var. Açıkçası bunu kim ayarlıyor bilmiyorum. Bu otobüsler mültecileri Pazarkule’ye değil Meriç Nehri kıyılarına götürüyor. Götürüldükleri yerde mülteciler nehri geçmeye zorlanıyorlar. Onları nehri geçtikten sonra Yunan sınır güvenliği onları sabah geri gönderiyor.

Sınırdan daha önce yaşadıkları yere gelmek isteyen sığınmacılara halkın yaklaşımı ne olur?

Sınırdan şehirlere gelmeye şuan izin verilmiyor. Sadece hastalık gibi acil durumlar nedeniyle bazı mültecilere izin veriliyor. Zaten insanlar şehirlerde kalan mültecilere “Sınırlar açıldı, artık gidin, niye gitmiyorsunuz?” diyorlar. Mülteciler şehirlerine dönünce de insanlar tepki gösterecek.

Afganistan’dan kaçarak sığınma arayan ve Türkiye’ye gelen kişilerin mültecilik başvurularının askıya alınması, değerlendirilmemesi nedeniyle 2014 yılında BMMYK Ankara Ofisi önünde 53 gün boyunca eylem yapıp sesinizi duyurmaya çalıştınız. Dönemin BM Mülteciler Yüksek Komiseri Fillipo Grandi’ye açık mektup yazarak yaşadığınız sorunları ve taleplerinizi ilettiniz ama herhangi bir çözüm geliştirilmedi. Afgan mültecilerin durumu ne olacak?

2013 yılından bu yana lehimize gelişen bir durum olmadı. Rahat hareket edemiyoruz. 2014 yılında biz 53 gün BMMYK önünde protesto yaptık. İmza kampanyası yaptık. Yine imza toplayabiliriz ama artık her şey tamamıyla devletin elinde olduğu için imzalar, protestolar işe yaramaz. Daha önceki gibi işin yarısı Birleşmiş Milletlerde olsaydı sonuç alınabilirdi. Ama artık rahat hareket edemiyoruz, korkuyoruz.

Her yerde corona virüs salgını nedeniyle tedbirler alınırken kalabalık sığınmacı grubunun kötü şartlarda sınırda olmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eğer orada bir vaka çıkarsa hepsi karantinaya alınabilir. O zaman mülteciler için durum çok daha kötüleşecek; tuvalet yok, hijyen yok, düzenli beslenme yok, insanların parası yok ve insanların oradan çıkmasına da izin vermiyorlar. O yüzden ciddi bir tehlike var. Zaten fırsatını bulan mülteciler daha önce kaldıkları şehirlere gelmeye çalışıyorlar.

Ne olacak?

Bence bu sınırda bekleme durumu sürecek. Gelecek hafta Avrupa Birliği ve Türkiye arasında bir görüşme olacak. O zamana kadar Göç İdaresi ve belediyeler tarafından daha fazla mülteci sınırlara götürülebilir. Mültecilerin durumu yapılacak görüşmelere bağlı. Görüşmelerden istenen sonuç alınmazsa bu durum sürebilir.

Multeci.net / Özel

 



[1] 06.12.2019 tarihinde Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda (YUKK) yapılan değişiklikle sığınma başvurusu alınan kişilerin bir yıl boyunca Genel Sağlık Sigortası kapsamında olacağı ve özel ihtiyaç sahipleri ve Bakanlıkça sigorta kaydının devam etmesi uygun görülen kişiler için bir sınırlandırmasının olmayacağı belirtilmektedir. 

Read Previous

Pazarkule Raporları

Read Next

Elimi Bırakma kitabı üstüne