“Suriyeliler menfaat savaşının kurbanı”

Suriye’de savaş tüm şiddetiyle sürüyor. Ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Suriyeli mültecilerin durumu ise Suriye’deki savaşın akıbeti gibi belirsizliğini koruyor.

Yıllarca Türkiye’de zorlu yaşam koşullarında mücadele veren Suriyeli mülteciler, artık kitlesel bir biçimde ölümü göze alarak kaçak yollardan Avrupa’ya ulaşmaya çalışıyor. Avrupa Birliği (AB) ise Suriyeli mülteciler için güvenli yollar oluşturup sığınma hakkına erişimlerini sağlamak yerine onları Avrupa’dan uzak tutmanın telaşında görünüyor. Fakat Suriyeli mültecilerin kitlesel bir biçimde Avrupa’ya erişme çabası AB’yi politikalarını yeniden oluşturmaya zorluyor. Binlerce mültecinin ölümü göze alarak çıktıkları zorlu yolculuğu ve yaşananları Suriyeli bir mülteci olan Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği başkanı Muhammed Salih Ali’ye sorduk.

Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği başkanı Muhammed Salih Ali ile röportaj

Avrupa Birliği ülkeleri Suriyeli mültecilerin ölümü göze alarak kitlesel bir şekilde Avrupa sınırlarını zorlamasından sonra bunu engellemek için mülteci haklarıyla bağdaşmayan tedbirlerini artırdı. Bu çerçevede Suriyeli mültecilerin Avrupa sınırlarına dayanması yerine Türkiye’de tutulmaları da önemli bir başlık olarak öne sürülmeye başlandı. Bu konuda neler söylemek isterseniz?

Bu konuyla ilgili Avrupa Parlamentosundan bir heyet İzmir’e gelerek bizimle görüştü. Ayrıca Avrupa Birliği adına gelen bir heyetle de görüştük.

Biz Avrupa’nın Suriyeli mültecilere, mültecilik hakkı tanınmasından yana değiliz. Görüştüğümüz heyetlere ‘Suriye’nin nüfusu 23 milyon, Avrupa Suriyelilere kapılarını açarsa 23 milyon Suriyeli kapılarına dayanır’ dedik.

Çünkü Suriye’deki durum tahammül edilemeyecek kadar kötü. Biz ülkemizin boşalmasından yana değiliz. Bütün Suriyelilerin yüzünü Avrupa’ya çevirmesini istemiyoruz.

Suriyeli mülteciler, Türkiye’de derme çatma yerlerde barınıp, çok zor şartlarda yaşıyorlar. Bu yüzden Türkiye’deki Suriyeliler ülkelerine döneceklerdir. Ama Avrupa’nın refah düzeyi ve uzaklığı Suriyelilerin geri dönüşünü zorlaştıracaktır. O yüzden biz Suriyelilere mültecilik hakkının tanınmasından onların AB’ye kabul edilmesinden yana değiliz.

Yani siz Avrupa Birliğinin Suriyeli mültecileri kabul etmesine, onlara sığınma hakkı tanımasına karşısınız

Evet, biz buna karşıyız ve buna karşı mücadele ediyoruz.

Avrupa’nın Suriyeli mültecileri kabul etmesine karşısınız ama yıllar geçmesine rağmen Suriye’de savaş sürüyor ve durum muğlaklığını koruyor. Peki, bu durumda Suriyeli mülteciler olarak ne istiyorsunuz?

Türkiye’deki mülteciler kötü koşullarda yaşıyorlar. Görüştüğümüz heyetlere Avrupa’da Suriyeli mülteciler için yapılacak masrafın yarısının Türkiye’deki Suriyeli mültecilere yapılması durumunda intiharvari, ölüme giden yollardaki Suriyelilerin sayısının azalacağını söyledim.

Bu yardımların gelmesi durumunda Türkiye’de yaşayan Suriyeliler ülkelerinde savaş bitene, ülkelerinin kapıları onlara açılana kadar Türkiye’de kalmaya devam edecektir.

Türkiye’deki Suriyeli mültecilere ekonomik desteğin sağlanması sorunların çözülmesi için yeterli mi?

Türkiye’ye 2 buçuk milyona yakın Suriyeliye kapılarını açtığı, onları kabul ettiği ve onlara sağlık hizmeti sunduğu için teşekkür ediyoruz. Fakat biz Türkiye’de 2 milyonun üzerinde Suriyeli mülteci olmamıza rağmen hala bir statümüz yok. Biz hala mülteci olarak kabul edilmiyoruz. Eğitim, iş, çalışma konularında herhangi bir hak sahibi değiliz.

Biz Türkiye’nin 1951 Cenevre Sözleşmesi esaslarına göre bizi mülteci olarak tanımasını istiyoruz. Bize anadilde eğitim, iş, çalışma, sağlık, güvenlik gibi hakların tanınmasını istiyoruz. Suriyeli mültecileri kabul eden bütün ülkelerden de bunu talep ediyoruz.

Suriye’nin mevcut durumuna baktığınızda kısa ve uzun vadede nasıl bir gelecek görüyorsunuz?

Maalesef şuan ülkemizin içerisinde yaşananlar bizim elimizden, kontrolümüzden çıkmış durumda. Şuan Suriye’de, Suriyeli güçlerle rejim arasında bir savaştan ziyade büyük devletlerin birbirleriyle çıkar savaşlarına dönüşmüş durumda. Bir anlamda bu savaş ABD-Rusya, Türkiye-Suudi Arabistan, İsrail-Katar, Rusya-Fransa arasında yaşanıyor. İŞİD’in ortaya çıkarılması ve İŞİD’le dost kardeş olan terör örgütlerinin Suriye’ye gelmesi ve bunların Türkiye tarafından desteklenmesi söz konusu. Yani rejimle Suriyeli muhalifler arasında yaşanan bir savaş yok. Savaş bizim elimizden çıktı. Biz bu konuda bir karar alamıyoruz.

Maalesef her bir devlet, menfaatlerinin peşinden koşturuyor ve Suriyeliler bu menfaat savaşının kurbanı olmuş durumdalar.

Röportaj: Senar Ataman

Kısa Bilgi: Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği 2013 yılında İzmir’de kuruldu. Dernek, dil (Türkçe) bilmeyen, şehre yabancı olan Suriyeli mültecilerin adaptasyonuna destek olma, Suriyeli mültecilere yardım sağlama, terzilik, ayakkabı tamirciliği gibi işlerde çalışmalarına yardımcı olma, mülteci hakları savunuculuğu yapma gibi çeşitli konularda çalışmalar yürütmektedir. Derneğin verdiği bilgilere göre halihazırda İzmir’de yaşayan 150 bin civarında Suriyeli mültecinin %80’nini yoksul kesim oluşturmaktadır.

 

Read Previous

Türkiye’ye sığınamayan Suriyeli mülteciler

Read Next

Lütfillah Tacik Davasının Cezasızlıkla Sonuçlanmasından Kaygılıyız!