STÖ’lerden ortak açıklama: Geri göndermeme ilkesine saygı duyulmalı

Aralarında 22 mültecinin bulunduğu 24 Özbek’in hukuka aykırı bir şekilde sınırdışı edilmesiyle ilgili Mültecilerle Dayanışma Derneği, Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derneği, Uluslararası Af Örgütü, MAZLUMDER ve İnsan Hakları Gündemi Derneği ortak bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklama şöyle:

Aralarında 22 mültecinin bulunduğu 24 Özbek’in İran’a hukuka aykırı sınır dışı edilmesi mülteci hukukunun açık ve kaba bir ihlalidir. Mülteci olarak tanınan 3 kişilik Özbek ailenin sınır dışı edilmeyip haklarının güvence altına alınması gerekmektedir.

12 Eylül 2008 tarihinde yaklaşık olarak bir yıldır Van’da yaşayan 15’i çocuk 24 kişilik bir Özbek mülteci grubu Türkiye tarafından İran’a hukuka aykırı bir şekilde sınır dışı edilmiştir. 24 kişilik grubun 22’si Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Ofisi tarafından mülteci statüsü altında tanınmış kişilerdir. Grup, şu anda Türkiye-İran arasındaki tampon bölgede kimliği belirsiz kişiler tarafından rehin olarak tutulmaktadır. Kimliği belirsiz kişiler tarafından tutulmakta olan grubun güvenliğinden endişe edilmektedir. Ayrıca grubun, şu anda kendilerini tutmakta olan kişiler tarafından serbest bırakılmaları halinde, İran yetkililerinin bu grubu Özbekistan’a zorla geri göndermesinden de kaygı duyulmaktadır. Bunun dışında aynı mülteci grubunun Türkiye’de kalan ve tesadüfen sınır dışı edilemedikleri öğrenilen, BMMYK Türkiye Ofisince mülteci olarak tanınan Özbekistan vatandaşı Alim Rahmanov, Umide Razikova ve 15 yaşındaki oğulları Rahmetullah Adilof hayatlarının riskte olduğu İran’a sınır dışı edilme riski bulunmaktadır. Mülteci hukukunun açık ve kaba ihlali anlamına gelen bu işlemlerde sorumluluğu bulunan personel hakkında soruşturma açılması, geride kalan 3 kişilik Özbek ailenin ise sınır dışı edilmeyerek Türkiye’nin uluslararası hukuk ve ulusal mevzuatından kaynaklanan sorumlulukları kapsamında iltica haklarının güvence altına alınması gerekmektedir. Bildirildiğine göre, 11 Eylül günü Van Yabancılar Şube’de görevli polis memurları, grubu, çocukların okul ihtiyaçları için malzeme dağıtmak üzere Şube’ye çağırmışlardır. Gruptan 24 kişi, Yabacılar Şube’ye geldiğinde bir otobüse bindirilip İran sınırına yakın ıssız bir bölgeye götürülmüşlerdir. Burada yapılan hukuka aykırı sınır dışı işleminden sonra kimliği belirsiz bir grup Özbek mülteci grubunu rehin almış ve ölümle tehdit etmişlerdir. 24 kişilik grup halen bu kimliği belirsiz kişiler tarafından ölüm tehdidi altında rehin tutulmaktalar. Bu mağduriyetten dolayı hukuka aykırı sınır dışı işlemini yapan görevlilerin hukuki ve cezai sorumluluğu bulunmaktadır. Halen Türkiye’de bulunan Alim Rahmanov, Umide Razikova ve Rahmetullah Adilof ise bu hukuka aykırı sınır dışı işleminden – diğer grup üyelerinin otobüse zorla bindirilip sınıra gittikten sonra Şube’ye gelmeleri nedeniyle – şans eseri kurtulmuşlardır. Ailenin halen Türkiye’de gözaltına alınma ve İran’a sınır dışı edilme riski bulunmaktadır. Aileyi İran’a sınır dışı etme işlemi, aile bireylerinin hayatlarını tehdit altına sokacak ve mülteci hukukunun bir kez daha ihlali anlamına gelecektir. Geri göndermeme (non-refoulement) ilkesi uluslararası mülteci hukukunun temel bir öğesidir. Geleneksel hukuk ile Türkiye’nin taraf olduğu 1951 Cenevre Sözleşmesi, AİHS ve İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ile Türkiye bu ilkeye mutlak saygı göstermek hukuki sorumluluğu altında bulunmaktadır. Oysa Türkiye’nin son zamanlardaki bazı olaylarda bu ilkeyi ihlal ettiği kurumlarımızca gözlenmektedir. Bu kapsamda 23 Nisan 2008 tarihinde Habur sınırında yaşanan hukuka aykırı sınır dışı işleminden sonra vuku bulan ölüm olaylarına ilişkin yapmış olduğumuz basın açıklamasından sonra başlatılan soruşturma henüz sonuçlandırılmamıştır. Mülteci hakları ve insan haklarının açık ve kaba bir ihlali anlamındaki bu işlemlerin sorumluları hakkında etkin, hızlı, adil ve şeffaf bir soruşturmanın yürütülmesi, sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra bundan sonra benzeri ihlallerin yaşanmaması için gerekli önlemlerin Hükümet tarafından alınması gerekmektedir.

NOT: Bu konuda ilgili makamlara bir mektup hazırlanmış olup İçişleri Bakanı Beşir Atalay, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Hasan Fendoğlu, Van Milletvekilleri Kerem Altun, Hüseyin Çelik, İkram Dinçer, Fatma Kurtulan, Gülşen Orhan, Kayhan Türkmenoğlu, Özdal Üçer, ve Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı İnsan Hakları İhlallerini İnceleme Bürosu’na gönderilmiştir.

Ayrıntılı bilgi için

Uluslararası Af Örgütü Medya Koordinatörü, Burcu Türkay – burcu.turkay@amnesty.org.tr 0533.297.15.31 0212.361.62.17-18 www.amnesty.org.tr

İnsan Hakları Derneği – Cahit Bozbay- bozbaycahit@hotmail.com, 0 544 588 45 60

Mazlum Der – Av. Halim Yılmaz- avukathalim@yahoo.com, 0 212 621 15 11

Helsinki Yurttaşlar Derneği – Veysel Eşsiz- veysel@hyd.org.tr 0 212 292 68 42

Mültecilerle Dayanışma Derneği – Taner Kılıç- ktaner@gmx.net, 0 532 681 68 18

İnsan Hakları Gündemi Derneği –Orçun Ulusoy- refugee@rightsagenda.org, 0 232 489 55 28 ile iletişime geçebilirsiniz.

Read Previous

İki Soru

Read Next

İHAD aylık mülteci hakları izleme raporunu açıkladı