Sığınmacı Sesler

Herkese içten selamlar,

Uzun yıllar sığınmacıların seslerinin yankısı başka seslerden duyuldu lüks otellerin, tatil beldelerinin ışıklı ve cafcaflı konferans salonlarında. Hiç şüphesiz sığınmacıların yaşadığı sorunları anlatırken o seslerin çoğu iyi niyetliydi, birçoğu imitasyon seslerden ibaret olsa da. Sığınmacı sesler ise her nedense yetişememişti uzaklığına konferans salonlarının, toplantı masalarının. Tartışılan konu sığınma ve göç idi toplantılarda; ancak sığınmacılar yoktu ortalıkta.

Uzun uzun düşünüldü kapalı kapılar ardında sığınmacıların hangi önlemlerle daha iyi korunacağı, hangi yasaların “bu insanları” kapsamına alacağı. Malum, yoktu sığınmacılar için yapılmış bir yasa. Neyin kendilerini kapsadığından bihaber olan “bu insanlar” nasıl korunduklarını bilemediler sınırdışı edilirken, sorunlarını kendi içlerinde yaşarken. Sığınmacı sesler yine kendilerine kapalı olan kapılardan dönmüştü, onlar adına düşünen kafalara bir türlü ulaşamamıştı.

Sığınmacıların eğitime, sağlığa ve sosyal hizmetlere erişmesine ilişkin çabalar harcandı uzun yıllar. Uluslararası katılımcıların gözetiminde değerlendirme toplantıları yapıldı. Bir iki ses haykırdı toplantı salonlarında bir sığınmacı çocuğun okula alınmadığını, kadın konuk evlerinin sığınmacı kadınları kabul etmediğini, bir sığınmacının tedavi eksikliğinden sessizleştiğini ve daha pek çok şeyi. Bu “bir iki ses” , imitasyon seslerin desteğini alsa da, sığınmacıların sorunlarını ifade etmeye yetmedi o zaman. Hâlbuki yeterli görmüştü otoriteler imitasyon sesleri; sığınmacı seslere gereksinim yoktu demek ki.

Sığınmacılar insan hakları ihlallerinin kurbanları oldu bazen, seslerini yükseltmek istediklerinde; isteklerini, sorunlarını, dertlerini paylaşmayı dilediklerinde. Anlayamadılar, anlatamadılar, anlaşılamadılar… Hâlbuki onların söyleyecekleri zaten söylenmiş, ulaşılması gereken mesajlar çoktan verilmişti. Gerek yoktu BMMYK’nın önünde haykırmaya yada İnsan Hakları Derneği’nde açlık grevi yapmaya. Ha imitasyon, ha asıl ne fark ederdi ki? Birileri yeterli görüyordu anlatılanları, sığınmacıların tekrar etmelerine gerek yoktu.

Sığınmacıların sesi olma ve daha da önemlisi sığınmacıların seslerini duyurmalarını sağlama amacıyla yola çıkan bir site www.multeci.net Bu yönüyle büyük bir yenilik getiriyor, asıl seslere öncelik vermek istiyor. Sığınmacıların bu site aracılığıyla seslerini duyurmalarını umut ediyorum. Sitenin açılmasında emeği geçen herkesi kutluyor ve MERHABA diyorum.

Read Previous

Belki de içinizden biri…

Read Next

1991 Baharı…