Bir yılın ardından

Geçen yıl bu vakitler siteyi hazırlama telaşı ve heyecanı içindeyken aklımızda pek çok beklenti vardı. Beklentilerimizin kimisi karşılığını buldu sayılır. Kimisi de beklediğimizden farklı oldu. Siteyi oluşturma sebeplerimiz aslında çok berrak. “Site Hakkında” adlı linkimizde siteyi neden oluşturduğumuzu ifade etmeye çalıştık. Ama ufak bir hatırlatma yapmak gerekirse siteyi, alandaki akademik çalışmalara, sahadaki çalışmalara, sivil toplum örgütleri arasındaki ağın, işbirliğinin gelişimine katkı sunma, alandaki sorunların duyulmasına yardımcı olma, mültecilere, sığınmacılara ve alanda çalışanlara ifade imkanı sağlama amaçları doğrultusunda oluşturduk.

Sivil Toplum Örgütleri

Site vesilesiyle alanda çalışan sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına, STÖ lerin birbirlerinin çalışmalarından haberdar olmalarına ve eşgüdümlü hareket etmelerine destek olmak temel amaçlarımızdandı. Hala da öyle. Ama STÖ lerin sitemize olan ilgisi beklediğimizden farklı oldu. Türkiye’de göç ve mültecilik alanında çalışan STÖ ler büyük bir sorumluluk altındadır. Çünkü hizmet verdikleri insanlar ifade, sorunlarının duyulması, kendi emek ve çabalarıyla bir şeyler yapma konusunda engellenen ve çok kısıtlı ifade imkanına sahip olan insanlar. Bu durum alanda çalışan STÖ lere daha fazla sorumluluk yüklüyor. Mülteci ve sığınmacılara ifade imkanı sağlamak, onların yaşadıkları sorunların anlaşılmasını sağlamaya çalışmak, onların ifade edemediklerini ifade etmek ve kamuoyunu bilgilendirici çalışmalar yapmak, STÖ lerin asli sorumlulukları olarak görülmelidir. Sitemiz bu anlamda değerlendirilebilecek önemli bir kaynak. Buna karşın sitemiz oluşturulduğundan beri hiçbir sivil toplum örgütü veya çalışanı tarafından sitemize bir yazı yazılmadı. Aynı şekilde hiçbir STÖ vesilesiyle bize mülteci mektubu veya yazısı ulaştırılmadı. Saha çalışmalarının içinde olan herkes mültecilerin, sığınmacıların çok görünür olmak istemediklerini, görünür olmaları durumunda bunun günlük yaşamlarını ve sığınma süreçlerini olumsuz etkileyeceğinden ürktüklerini çekinmeden söyler. Peki bu durumda onların yüksek sesle dile getiremediklerini dile getirmek, onların durumuna açıklık getirmek, yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek STÖ lerin sorumluluğu değil midir? STÖ çalışanlarının mültecilerin durumuna açıklık getirmek amacıyla kamuoyuna yönelik yetersiz düzeydeki bilgilendirici çalışmaları ve bu alana ilişkin yazılan yazıların az olması sadece sitemize yansıyan bir sorun değil. Bu alanla ilgili birkaç yazının bir, iki STÖ çalışanı tarafından yazıldığını söylemek sanırım haksızlık olmayacaktır. Sitenin hazırlık aşamasından bu yana birçok STÖ çalışanını sitede yazmaya teşvik etmeye çalıştık. Umarım STÖ çalışanları biraz daha emek ve çaba harcayarak tecrübelerini, bilgilerini bizlerle paylaşırlar.

Akademisyenler

Benzer bir durum akademik çevreler için geçerli. Farklı üniversitelerde birçok akademisyen bu alana kafa yoruyor. Buna karşın bu alana ilişkin akademik yazıların azlığı dikkat çekiyor. Sitemizden akademik çalışmaları için hem yurtiçinden hem yurtdışından birçok üniversite öğrencisi faydalanıyor. Bunun alandaki akademisyenlere sorumluluk yüklediğini düşünüyorum. Türkiye’de göç ve mültecilikle ilgili en geniş bilgi internet ortamına sitemiz tarafından sağlanıyor. Akademisyenlerin bu alanla ilgili bilgilerini, yazılarını paylaşmalarının bu alana önemli bir katkı sunacağını düşünüyorum.

BMMYK Türkiye Ofisi

BMMYK Türkiye Ofisi, web sitesinden sitemizi “çalışma ortağı” olarak duyurdu. Buna karşın BMMYK Türkiye Ofisine sitemizin açıldığı günlerden bu yana yaptığımız röportaj çağrısı hala sonuçsuz. Röportaj için sitenin açıldığı günlerde yaptığımız çağrı üzerine Metin Çorabatır bize randevu verdi. Böylece iki arkadaş röportaj için BMMYK ya gittik. Ne yazık ki Metin Bey yoğunluğundan ötürü röportajı yapamayacağını söyledi. Geçen bir yıl boyunca defalarca röportaj talebimizi yeniledik ama hala röportaj yapabilmiş değiliz. Sitemizin BMMYK Türkiye Ofisi tarafından “çalışma ortağı” olarak ilan edilmesine karşın röportaj çağrımızın umursanmaması ironik bir durumdur.

Yabancılar Dairesi Başkanlığı

Röportaj çağrımızı aylar önce İçişleri Bakanlığı Yabancılar Dairesi Başkanlığına dilekçeyle yaptık. Buna karşın röportaj talebimiz hala cevaplanmış değil.

Her şeye rağmen olumlu gelişmeler

Yukarda ifade ettiğimiz bazı olumsuzluklara karşın olumlu gelişmelerin de yaşandığını belirtmek gerekiyor. Mültecilerle ilgili en büyük sorunların başında alanla ilgili bilginin sadece alanda çalışanlar arasında sıkışıp kalması ve kamuoyu tarafından mültecilerin sıkıntılarının, durumlarının anlaşılmaması gelir. Bu noktada sitemizin ziyaret edilme sayısının 80 bini geçtiğini belirtmek gerekiyor. Sitemiz bu alanla ilgili bilgi sahip olmak isteyen pek çok kişi için başvuru kaynağı durumundadır. Alanda çalışan değişik mesleklerden insanlar sitemizden yararlandıklarını ifade ediyor ve çalışmalarımızın devam etmesini arzuluyor. Mülteciler ve sığınmacılar sitemiz aracılığıyla seslerini duyurmaya çalışıyor. Birçok mülteci ve sığınmacı sitemizi takip edip sitemiz aracılığıyla mektuplarını, yazılarını paylaştı. Sitemizde mültecilerle ilgili onlarca özgün yazı yayınlandı. Sitemizin Farsça sayfasına temel bilgileri koyduk ve İngilizce sayfasını gönüllülerimizin desteğiyle geliştirdik.

Ülkelerinde baskı altında olan ve ülkelerinden çıkmaya karar veren birçok insan sitemize danıştı. Hem Irak’tan hem İran’dan bize ulaşan birçok kişi ülkelerinde baskı altında olduklarını belirtip sitemizden destek istediler.

Akademik çalışmaları için hem yurtiçinden hem yurtdışından bize ulaşan ve sitemizden yararlanan birçok öğrenci oldu. Sitemizden çok faydalandıklarını belirten öğrenciler bazı konularda bizden destek istediler.

Mültecilerle yaptığımız iki röportajla mültecilerin sesini duyurup, durumlarının anlaşılmasını sağladık. Röportajlar vesilesiyle Avukat Salih Efe’nin ve Helsinki Yurttaşlar Derneğinin fikirlerini sitemiz aracılığıyla duyurduk.

Sonuç yerine

Bu yazıyı yazarken sitenin hizmete girmesini takiben geçirdiği 1 yılı özetlemeye çalıştım. Hiçbir STÖ’ye veya kişiye yönelik herhangi bir önyargının ve tahammülsüzlüğün değil sitenin gelişimine parelel ne tür sıkıntılar ve teşvik edici unsurlar olduğunu sizlerle paylaşmaya çalıştım. Eğer alanda yapılan çalışmalarda samimiyet söz konusuysa herhangi bir kar amacı olmayan, gönüllü çabalarla oluşturulmuş sitemizin desteklenmesini beklemek haksız bir talep olarak değerlendirilmemeli.

Bir mültecinin sitemize yaptığı çağrıyı hatırlatmakta fayda var. “Ben bir mülteci olarak sizden memnunum. Ama bizim dertlerimizi özelikle kadınların yaşadıkları sorunları diğer insanlara daha fazla anlatmalısınız. Lütfen bizi daha fazla görün.” Bu çağrıyı bizde alanda çalışan herkese yapıyoruz. Lütfen herkes biraz daha gayret gösterip mültecilerin, sığınmacıların sorunlarını biraz daha anlatsın ve onların daha fazla görünmesini sağlasın.

Read Previous

Ekonomik kriz ve göç politikaları

Read Next

Van Kadın Derneği (VAKAD) ile röportaj