İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD) Ocak, şubat ve mart aylarına ait İltica ve Sığınma Hakkı İzleme Raporlarını açıkladı. Raporlarda istatistiklerin yanı sıra alanda yapılan çalışmalara ve haberlere de geniş yer verildi. Raporun detayları şöyle:
İLTİCA VE SIĞINMA HAKKI İZLEME RAPORU
OCAK-ŞUBAT-MART 2010
Sınır geçişlerinde yakalanan ve gözaltına alınan mülteci, sığınmacı ve göçmenler:
- Yasadışı sınır ihlali nedeniyle gözaltına alınan toplam Mülteci, Sığınmacı ve Göçmen sayısı: 3986 kişi [1]
- Yakalanan Mülteci, Sığınmacı ve Göçmenlerin teslim edildikleri resmi makamlar:
Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıkları, Emniyet Müdürlükleri/Pasaport Şubesi/Yabancılar Şubesi
- Mülteci, Sığınmacı ve Göçmenlerin yakalandıkları bölgeler:
Adana, Ağrı, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bitlis, Çanakkale, Edirne, Erzurum, Hakkari, Hatay, Iğdır, İstanbul, İzmir, Kars, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kilis, Konya, Mardin, Mersin, Muğla, Niğde, Sivas, Şırnak, Tekirdağ, Trabzon, Van
- Uyruklarına göre yakalanan/gözaltına alınan Mülteci,Sığınmacı ve Göçmenler:
Afganistan, Azerbaycan, Bangladeş, Bulgaristan, Burma (Myanmar), Cezayir, Çin, Eritre, Ermenistan, Etiyopya, Fas, Fildişi Sahili, Filistin, Gana, Gambiya, Gürcistan, Irak, İran, Liberya, Litvanya, Lübnan, Mısır, Moğolistan, Moldova, Moritanya, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Ruanda, Rusya, Somali, Sudan, Suriye, Tunus, Türkmenistan, Uganda, Vietnam, Yeni Gine
- Hayatını kaybetmiş olarak bulunan Mülteci, Sığınmacı ve Göçmenler: 2 kişi [2]
- Sınır dışı edilen Mülteci, Sığınmacı ve Göçmenler: 501 kişi [3]
İLTİCA VE SIĞINMA HAKKI İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALAR
Raporlar
Uluslar arası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) AB Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan “Türkiye-AB İlişkilerinde Geri Kabul: Hangi Şartlarda?” başlıklı rapor yayınlandı.[4]
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) İstanbul Şubesi, Irak işgalinin 8. Yılında Suriye ve Ürdün’de bulunan mültecilerle ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı. [5]
Mahkeme Kararları
AİHM ZNS/Türkiye kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ZNS/Türkiye kararında (21896/08), 2005 yılında Türkiye’ye yasadışı yollardan giren ve Kırklareli Kabul Merkezinde bulunan İran vatandaşı Z.N.S’nin sınır dışı edilmesi halinde İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 3. Maddesi ve 5.maddenin 1 ve 4. fıkralarının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Türkiye’de iken Hıristiyanlığı seçen ve Mayıs 2008’de vize işlemlerinde sahtecilik şüphesiyle tutuklanan ve İstanbul Yabancılar Şube Müdürlüğüne götürülerek sınırdışı işlemi yapılmak istenen Z.N.S, BMMYK’ya yaptığı sığınma başvurusu sonuçlanıncaya kadar geçici sığınma talebinde bulunmuştur. Aralık 2008 tarihinde BMMYK tarafından dini gerekçelerle mülteci kabul edilen Z.N.S’nin gözaltı işleminin durdurulmasına karşı İdare Mahkemesinde açtığı dava reddedilmiş, bu karar Bölge Mahkemesi tarafından Haziran 2009 da onaylanmıştır. [6]
Ankara 8.İdare Mahkemesi Kararı
(Esas No: 2009/547 Karar No: 2009/1927)
İçişleri Bakanlığınca davacının iltica talebi red edilip hakkında sınırdışı kararı vermiştir. Bu sınırdışı kararına karşı işlemin iptali için açılan davada Ankara 8. İdare Mahkemesi “işlemin iptaline” karar vermiştir.
Danıştay 10.Daire Kararı
(Esas No: 2009/645 – Karar No: 2009/10284)
BMMYK tarafından mülteci olarak kabul edilmesine rağmen İçişleri Bakanlığınca sığınma talebi reddedilmiş, davacı ve ailesi hakkında sınırdışı kararı verilmiştir. Bu sınırdışı kararına karşı işlemin iptali için Ankara 2. İdare Mahkemesinde açılan dava sonucunda mahkeme işlemin iptali kararı vermiştir. (15.10.2008, E: 2008/1809, K: 2008/1809)
İçişleri Bakanlığının karara karşı Danıştay’a başvurması üzerine Danıştay 10. Dairesi tarafından incelenen karar, usul ve hukuka uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına 09.12.2010 tarihinde karar verilmiştir.
GENELGE VE YÖNETMELİKLER
İçişleri Bakanlığı’nın “Mülteci ve Sığınmacılar” Genelgesi
2010/19 sayılı ve 19/03/2010 tarihli genelgeye göre; İltica-sığınma başvurusu yapan mülteci ve sığınmacılardan maddi durumları ikamet harcını ödemeye yeterli olmayanların ikamet harçlarından muaf tutulacağı ve Yabancılar Şube Müdürlüklerince mali durumlarının bu harcı ödemeye yeterli olmadığı belirlenen öğrencilerin de ikamet tezkerelerinin harçsız olarak düzenleneceği ve genelge yürürlüğe girmeden önce ödenmesi istenen, ancak henüz tahsil edilmemiş ikamet harçlarının da aynı kapsama girdikleri belirlenen kişilerden geçmişe dönük olarak talep edilmeyeceği öngörülmektedir.
Türkiye’de düzensiz hareket halinde iken yakalanan, düzensiz göçe karıştığı için veya işlediği bir suçtan dolayı sınır dışı edilip tekrar Türkiye’ye giriş yapan, Türkiye’de yasal olarak ikamet etmekteyken haklarında sınır dışı kararı verilen kişilerden iltica-sığınma başvurusu yapmak isteyenlerin sınır dışı edilmeden önce başvurularının mutlaka alınacağı belirtilmektedir.
Genelgede ayrıca 01.05.2010 tarihinden itibaren (6) ay ve daha fazla süreyle ikamet izni verilecek yabancılara ikamet tezkeresi düzenlenirken, aynı anda yabancılar numarasının da ikamet tezkerelerine yazılacağı, iltica-sığınma başvurusu yapan kişiler ile mülteci ve sığınmacılarla ilgili yazılı ve elektronik verilerin verilerin yetkili olmayan kişilerin erişemeyeceği şekilde muhafaza edilmesinin sağlanacağı, bu çerçevede iltica ve sığınma başvurusu reddedilmiş kişiler ile halen başvurusu incelenenlerin çevirmen-tercüman olarak kullanılmayacağı ifade edilmektedir. [7]
İçişleri Bakanlığı “Yasadışı Göçle Mücadele” Genelgesi
2010/18 sayılı ve 19.03.2010 tarihli genelgeye göre;
- Yasadışı olarak sınır geçişlerinde yakalanan ve adli işlemleri yapılan sığınmacı ve göçmenlerin geri gönderme merkezlerinde yer olmaması halinde Valilikler tarafından önceden belirlenmiş alternatif yerlere yerleştirlmesi ve kesinlikle nezarethanelere konulmamaları,
- Bulaşıcı hastalığı olan sığınmacıların tedavisi sağlık kuruluşlarında yapılması zorunlu olmayanların, merkezlerde diğer sığınmacı ve göçmenlerden ayrı bir şekilde barınmaları,
- Yeterli barınma kapasitesi olmayan Ağrı, Balıkesir, Çanakkale, Mersin, Hatay, Muğla, Batman, Gaziantep illerinde ek kapasite oluşturulması,
- Herhangi bir kapasitesi olmayan illerden Şırnak, Şanlıurfa, Konya, Tekirdağ, Iğdır ve Düzce’de en geç altı ay içinde gerekli çalışmalar yapılarak en az yüz kişi barınma kapasiteli, kapasitesi olmayan diğer illerde de elli kişi barınma kapasiteli Geri Gönderme Merkezi oluşturulması,
- Geri gönderme merkezlerinde insan onuruna ve haysiyetine aykırı davranış iddialarının derhal incelenmesi, ihlal tespiti halinde gerekli adli ve idari işlemler yapılması ve geri gönderme merkezlerinde barınan sığınmacılardan, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile iletişime geçmek isteyenler olduğunda kendilerine bu imkânın sağlanması, öngörülmektedir. [8]
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Genelgesi
2010/03 tarihli SHÇEK genelgesi, sığınmacı ve mültecilere ait işlemleri konu edinmektedir.
Genelge; Mülteci ve sığınmacıların kuruma ait tesisleri kullanmaları, refakatsiz çocuklar ve ailelerinin sosyal yardım, eğitim ve tıbbi desteklerden yararlandırılmaları, bedensel özürlü mülteci ve sığınmacıların bakım ve rehabilitasyon merkezlerine kabulleri ve yaşlı olan mülteci ve sığınmacıların yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin imkanlarından yararlanmalarındaki usulleri düzenlemektedir. [9]
Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik
21 Ocak 2010 tarihinde Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin bazı maddeleri değiştirilmiştir. Bu değişiklikler 27469 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün
yürürlüğe girmiştir.
Yeni düzenleme ile Yönetmeliğin Çalışma izni başvuruları ve verilmesi hakkındaki usullere ilişkin 3(ğ), 5. ve 6. Maddeleri; İlgili merciler ile Bakanlık arasındaki işbirliğine ilişkin 10. Maddesi; Bakanlığın bir
vatandaş yerine bir yabancının istihdamını uygun gördüğü kriterlere ilişkin 13(4). Maddesi; Geçici süreliğine çalışmak veya belirli bir işi yerine getirmek üzere Türkiye’ye giriş yapan yabancıların
çalışma izninden muaf tutulmasına ilişkin 55. Maddesi ve Altı (6) ay ikamet izni olan ve başvurularını ülke içinde yapan yabancıların çalışma izinlerine ilişkin 7. Maddesi değiştirilmiştir.
Özellikle Yönetmeliğin değiştirilen 7. Maddesi ilgi alanındaki kişiler ile bağlantılıdır. Değişiklik öncesinde 7. Madde çalışma iznine başvurmak için 6 aylık ikamet gerektirmekteydi. Değişikliğin ardından bu maddeye aşağıdaki paragraf eklenmiştir: ‘İçişleri Bakanlığın tarafından ‘mülteci’ veya ‘sığınmacı’statüsü verilmiş yabancılardan ikamet izni süresi aranmaz. Bu yabancıların çalışma izni usullerinin hızlandırılmasına yönelik olarak, Yönetmeliğin 13(4). Maddesi kapsamında belirtilen koşulları aranmaksızın gerekli tedbirler alınır. Çalışma izinlerinin verilmesinin ardından ülke içinde başvurusunu yapmış olan yabancı, Türkiye’de çalışmaya dair özel bir izin ile ikamet iznini almak üzere en geç otuz (30) gün içinde ilgili Emniyet Müdürlüğüne başvurur.’
Yönetmeliğe göre sığınma başvurusu yapan kişiye İçişleri Bakanlığı tarafından ‘sığınmacı’ veya ‘mülteci’ statüsü verilmesi halinde, kişi ikamet izninin süresine bakılmaksızın çalışma iznine başvurabilecektir.
SİVİL TOPLUM ÇALIŞMALARI
Türkiye Mülteci Hakları Koordinasyonu Kuruldu
Afganistan, Irak, Iran, Somali gibi ülkelerdeki zulüm ve savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan “mülteci” durumunda kişilere Türkiye’nin uluslararası hukuktan gelen yükümlülüklerine uygun bir şekilde koruma sağlanması için güç birliği yapan 7 insan hakları örgütü, bu alandaki ortak mücadelelerini Türkiye Mülteci Hakları Koordinasyonu olarak yürütmeye karar verdi.
7 örgütün temsilcileri, Koordinasyon’un kuruluş amaçları ve Türkiye’ye sığınan mültecilere yönelik devlet politika ve uygulamalarındaki eksiklikleri konuşmak üzere 15 Mart 2009 günü Ankara’da basın toplantısında biraraya gelerek koordinasyonun kurulduğunu ilan ettiler.Koordinasyon şu örgütlerden oluşuyor. Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Araştırmaları Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der), Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi. [10]
Eğitim Programları
Ankara Üniversitesi SBF İnsan Hakları Merkezi ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi işbirliği ile 30 – 31 Ocak 2010 tarihlerinde “Türkiye’deki Yabancı Misafirhanelerinin Hukuki Problemleri ve Çözüm Önerileri Çalıştayı” gerçekleştirildi. Kamu kurumlarından temsilciler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, akademisyenler ve avukatların katıldığı toplantıda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği Abdolkhani ve Karimnia – Türkiye ve Z.N.S. – Türkiye kararları çerçevesinde Türkiye’deki yabancı misafirhanelerinin durumu, aralarında mülteci ve sığınmacıların da olduğu yabancıların alıkonma koşulları ve hukuki problemlerinin tartışıldı.
Helsinki Yurttaslar Dernegi Multeci Destek Programı, Hollanda’dan 3R Vakfi’yla işbirliği içinde, 26-28 Subat 2010 tarihleri arasında mülteci hukuku konulu bir sertifika eğitimi düzenledi. Esas olarak Marmara ve Kıyı Ege illerinden avukatlara yönelik tasarlanan eğitim çalışmasında Türkiye sığınma sistemi, mültecilik hukukunun temelleri, mülteci vakalarında idari yargı ve Avrupa Insan Haklari Mahkemesine erişim konuları yer aldı.Aynı çerçevede planlanan sertifika eğitimlerinin ikincisi ise, 26-28 Mart 2010 tarihlerinde, Doğu ve Güneydoğu sınır illerinden avukatların katılımıyla Van’da yapıldı.
ODTÜ ve IOM (Uluslararası Göç Örgütü)’nün birlikte yürüttüğü “Türkiye’nin göç yönetimi çabalarını destekleme projesi” kapsamında 18.01.2010 tarihinde ODTÜ’de bir konferans gerçekleştirildi. Konferansa IOM ve BMMYK temsilcileri, alanda çalışan Bakanlık ve Kamu kurumları temsilcileri, EGM Yabancılar Şubesi ve STK temsilcileri katıldı.
Kampanya
Göçmen Dayanışma Ağı tarafından düzenlenen kampanyada, mülteci ve sığınmacıların tutuldukları misafirhaneler ve kabul merkezlerindeki insani koşulların düzeltilmesi ve misafirhanelerin hapishane görünümünden kurtarılması çağrısında bulunuldu. [11]
Türkiye Mülteci Hakları Koordinasyonu, İkamet Harçlarıyla İlgili Bakanlık Genelgesini Değerlendirdi
Türkiye Mülteci Hakları Koordinasyonu, 19.03.2010 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 2010/19 nolu genelgenin birinci maddesinde mülteci ve sığınmacıların ödemek zorunda oldukları ikamet harçlarına ilişkin bir değerlendirme yaparak, genelgenin sonuçta harçlar kanunun getirmiş olduğu hükümlerin dışında bir sonuç doğurmadığı, mültecilerin, sığınmacıların ve başvuru sahiplerinin harçtan muaf kalabilmelerinin yabancılar polisinin inisiyatifine bırakıldığı belirtildi ve yasal bir güvence olmadığı sürece uzun vadede sorunun kalıcı olarak çözülmesinin mümkün olmadığı ifade edildi.
Genelgenin ikamet harçları ile ilgili kısmında yeni bir düzenleme yapmadığı, sadece 492 sayılı Harçlar Kanunun 88. Maddesinden mülteci ve sığınmacıların da yararlandırıldığının altı çizilmekte ve mülteciler, sığınmacılar ve başvuru sahipleri için ikamet harcının kalkmadığı, uygulamada polisin istediği kişiye harçtan muafiyet sağlayacağı, istemediği kişileri de muafiyet dışı bırakacağından kaygı duyulduğu dile getirildi.
İltica Kanunu ve Yabancılar Kanunu Yasa Taslak Çalışmalarına İlişkin Koordinasyonun Görüşleri
İçişleri Bakanlığı bünyesinde iltica ve göç konularında çalışmalar yürütmek üzere 15.10.2008 tarihinde kurulan “İltica ve Göç Mevzuatı ve İdari Kapasitesini Geliştirme ve Uygulama Bürosu” İltica Kanunu ve Yabancılar Kanunu Taslakları üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Yasa hazırlık çalışmalarında, sivil toplum kuruluşlarına gönderilen yazıda,Yabancılar Kanunu Taslağı madde başlıkları ile İltica Kanunu Taslağı madde başlıkları üzerine değerlendirmelerin yapılması talep edilmiş ve bahse konu yasa taslaklarının tam metinlerinin bu görüşlerin alınmasıyla oluşacağı belirtilmiştir.Türkiye Mülteci Hakları Koordinasyonu, yasa hazırlıkları ile ilgili görüş ve önerilerini Bakanlığa göndererek aynı zamanda kamuoyuna da açıklamıştır. [12]
BÖLGEDEN KISA KISA[13]
YUNANİSTAN
Yunanistan açıklarındaki deniz faciasında göçmenler hayatını kaybetti
Kuzey Yunanistan’daki deniz kazasında ölen göçmenlerin sayısı 15’e çıktı. Kurbanların hepsinin Asya veya Afrika kökenli olmakla beraber, belirlenemeyen koşullarda Türkiye’den Yunanistan’a tekneyle giriş yapmaya çalışırken boğuldukları tahmin ediliyor. Yunan Göçmenler Forumu Lideri Ahmet Moavia’nın açıklamasına göre, son üç sene içinde Ege Denizi’nde çoğu Türkiye’den gelen ve Yunanistan’a girmeye çalışan 512 kişi boğularak can verdi. (Eleftherotypia, Ethnos, Thessaloniki, Kathimerini, Adesmeytos Typos 4 Ocak)
Hükümet vatandaşlık yasa tasarısında kararlı
Ülkede yaşayan göçmenlerin çocuklarına Yunan vatandaşlığı verecek yasa tasarısına öfkeli tepkilere rağmen İçişleri Bakanlığı muhafazakar ve yabancı düşmanı seslere meydan okuyarak yasa tasarısını Yunan Parlamentosu’nda kabul ettirmeye ilişkin kararlılığını sürdürüyor. Bu sırada yasa tasarısıyla ilgili internette başlayan tartışmada 10 Yunanlıdan 7’si ‘Yabancılara koşulsuz Yunan vatandaşlığı verilmesine karşı olduklarını’ belirtiyor. Tartışma sitesindeki 2,276 gönderiye cevap olarak hükümet, her bir dosyanın bireysel olarak inceleneceğini böylece tasarıda ‘otomatik’ bir usulün öngörülmediğini ve işlemin sıkı kılavuz ilkeleriyle yürütüleceğini vurgulayarak yabancıların siyasi haklarıyla ilgili karışıklığı gidermeye çalışıyor. Dikkat çeken bir diğer nokta ise, yasa tasarısını destekleyen Yunan vatandaşlarının halk müzakeresine, destek için imza toplamak üzere ‘Yeni bir Yunan toplumu hayal etmeye değer’ başlıklı bir belgeyle katılmaları oldu. (Eleftheros 2 Ocak, Paron, Thema, Adesmeftos Typos 3 Ocak, Ethnos, Ta Nea, Eleftherotypia, 4 Ocak, Avgi 6 Ocak, Ta Nea, Eleftherotypia 7 Ocak, Deal, Apogevmatini, Avgi, 8 Ocak)
Adil bir İltica Prosedürüne Doğru
Yunanistan Vatandaşı Koruma Bakan Yardımcısı Spryos Vougias, ‘Eleftherotypia’ gazetesinin Cumartesi baskısına verdiği mülakatında Bakanlığın ihtiyacı olanlara iltica sağlama yönündeki niyetini yeniden dile getirerek, ‘Asıl ilgi alanının iltica yüzdesi değil, Çalışma Komitesi’nin yeni iltica sistemine ilişkin teklifleri doğrultusunda adil ve saydam bir ürün olarak kararın kendisi olduğunu’ belirtti. Bakan Yardımcısına göre, iltica taleplerine ilişkin kararlar kısa zaman içinde alınmalı ve böylece korunma hakkı verilen kimselere seyahat belgeleri derhal çıkartılmalıdır. Vougias ayrıca Midilli adasında göçmenler için ‘örnek’ bir tarama merkezinin Haziran’da faaliyete hazır olacağını bildirdi ve Sağlık ve Sosyal Dayanışma Bakanlıklarını refakatsiz çocukların, yaşlıların ve hastaların kimlik saptama süreçlerine gönderileceği yeterli nitelikte tesisler temin etmeye çağırdı. (Saturday’s Eleftherotypia, 2 Ocak)
Göçmen Akınları Yunanistan’a girmeyi bekliyor
Göçmenlere Yunan vatandaşlığı vermeyi amaçlayan kanun taslağının Yunan Parlamento’sunda onaylanmasıyla, Türk kıyılarında toplanmış yaklaşık 300,000 göçmen Yunanistan’a girmek üzere harekete geçecek. Yunan hükümetinin ilgili duyurularının ardından, kaçakçı çeteleri transfer ücretlerini tekne için 500’den 1000 avroya, sürat teknesi için ise 1,000’den 2000 avroya çıkarttı. (Adesmeftos Typos, 4 Ocak, Stochos 7 Ocak)
Meriç’teki Gözaltı Merkezleri’nin faaliyeti için ödenek tahsis edildi
Meriç valisi Nikos Zabounidis, bölgedeki gözaltı merkezlerinin genel faaliyeti için 2009 yılında yapılan harcamalarına ilişkin valilik borçlarını karşılamak üzere bekletilen hükümet ödeneğinin Meriç valiliğine tahsis edilmesine dair memnuniyetini belirtti.(Naftemporiki 8 Ocak)
Yunan yetkililerinden yasadışı insan kaçakçılarının Bulgar kanalına baskın
Yunan Sky Radyosu, Yunan sınır polisinin Bulgarlardan oluşan bir insan kaçakçılığı örgütüne operasyon düzenlediğini açıkladı. Altı Bulgar şoför, 14’ü çocuk 28 Afgan kökenli yasadışı göçmeni İtalya’ya gidecek bir gemiye bindirmeye çalışırken yakalandı. Yunan bağlantıları soruşturuluyor.(24 Ocak 2010, FOCUS News Agency)
FRANSA
124 göçmen tekneyle Korsika’ya geldi
124 yasadışı göçmenden oluşan ve 2001’den bu yana Fransa kıyılarına gelen en büyük ölçekli göçmen grubu olan grup, kaçakçılar tarafından Korsika’ya getirildi. Çoğu Kuzey Afrika ve Ortadoğu kökenli. Akdeniz’deki Fransız adasının görevlileri Cuma günü, 124 yasadışı göçmenin Korsika’nın bir sahiline kaçakçılar tarafından indirildiğini belirtti. Yetkililer, göçmenlerin güneydeki Bonifacio kasabası yakınlarında tekneden indirildiğini, ardından teknenin uzaklaştığını bildirdi. Göçmenler doktorlar tarafından muayene edilmek ve yardım malzemesi verilmek üzere spor tesisine gönderildi.Göçmen grupta 38 çocuk ve biri Porto-Vecchio’da hastaneye sevk edilen 5 hamile kadın bulunuyor. Şehrin belediye başkanı Jean-Charles Orsucci AFP’ye çoğunun ‘sağlığının iyi olduğu ve açlık sorunu çekmediği’ yönünde açıklama yaptı.(Newsletter editor Sunday, Ocak 24, 2010)
Korsika’ya gelen göçmenlerin ardından AB zirvesi için çağrı
Göç Bakanı Eric Besson, 124 göçmenin kaçakçılar tarafından Korsika’ya bırakılmasının hemen ardından Avrupa’yı yasadışı göç hakkında bir zirve toplantısı yapmaya çağırdı. Fransa olayla ilgili inceleme başlattı. Fransa Cumartesi günü bir soruşturma başlattı ve Kürt olduğunu iddia eden 124 kişinin Korsika’ya ayak basmasının ardından, ertesi gün yasadışı göçle mücadele için bir Avrupa zirvesi talep etti. Göç Bakanı Eric Besson, Akdeniz’deki Fransız adasının yasadışı göçmenler için giriş noktasına dönüşmesine izin verilemeyeceğini belirterek kaçakçıların tespiti için bir Avrupa konferansı düzenlenmesi gerektiğini öne sürdü. (Newsletter editor Sunday, Ocak 24, 2010)
Sarkozy : ‘Fransa’nın İtalya’da olduğu gibi sallarla gelen göçmen akınlarına karşı güvenliği azaltmasına izin vermeyeceğim’
Başkan Nicolas Sarkozy Fransa’da gözaltında tutulan 100’den fazla Kürt asıllı kişinin gerçekten sığınmacı olmamaları halinde sınır dışı edileceklerine dair uyarıda bulundu. Korsika sahilinden toplandıktan sonra gözaltına alınan göçmenler sınır dışı edilme ihtimaliyle karşılaşmışlardı; ancak, hakimler iltica başvurusu yapabilmeleri için serbest bırakılmaları talimatı verdi. (Newsletter editor, 28 Ocak 2010)
İNGİLTERE
Yaklaşık 150 göçmen ‘güvenli’ gözaltı merkezlerinden kaçtı
150 göçmen güvenli olduğu varsayılan gözaltı merkezlerinden kaçtı ve dörtte üçünden halen haber alınamadı. Parlamento dün son beş sene içinde 148 göçmenin kaçtığını açıkladı. Bunların 108’ı hala kaçak. 2006’da toplam 16, 2007’de ise toplam 19 kişi kaçmıştı. (Dailymail, 28 Ocak 2010)
2009 yılında sığınmacıların barınması için £ 230 milyon harcandı
Hükümet rakamlarına göre, her sene vergilerin £230 milyon‘dan fazlası sığınmacıların barınması için harcanıyor. Göç yetkilileri kamu ödemelerinin, başvuru sahiplerine İngiltere’de ikamet başvuruları değerlendirilirken barınma sağlayan 25,000’den fazla kuruma tahsis edilmesine yetki veriyor.
Hükümetin sığınmacı sayısının azaldığına dair iddialarına rağmen toplam giderler üç sene önceki £132 milyon pound olan harcamanın neredeyse iki katına ulaştı. Artan giderler Tory’lerin yazılı Avam Kamarası soru önergesine cevap olarak İçişleri Bakanlığı tarafından açıklandı. Rakamları öğrenen muhalefetteki İskan Bakanı Grant Shapps, ‘Neredeyse iki milyon İngiliz sosyal konutlandırma listelerinde beklerken Bakanlar gizlice sığınmacıların barınması için harcama yapıyor’ dedi.
(Express UK, 28 Ocak 2010)
AB’den sınır dışı edilenlerde büyük artış
Elde edilen bilgilere göre üye devletlerin ortak operasyonları sonucu Avrupa Birliği’nden sınır dışı edilen sığınmacı ve diğer göçmenlerin sayısı son üç sene içinde üç kat arttı.
Geçen sene 1 Ocak – 15 Aralık tarihleri arasında bloğun dış sınır örgütü Frontex tarafından koordine edilen 31 uçak seferi ile AB topraklarından çıkartılan kişilerin sayısı en az 1,570. Bu durum, iki veya daha fazla AB devletin yetkililerinin katıldığı ortak sınır dışı operasyonlarının 2007’den beri üç katına çıktığını gösteriyor. 2007 yılında sınır dışı edilenlerin sayısı yaklaşık 428 iken bu sayı 2008’de 800’ün üstüne çıkmıştı.( Newsletter editor Sunday, 24 Ocak 2010)
TÜRKİYE
İstanbul Yabancılar Şubesi Müdürlüğünde Operasyon
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, göçmen kaçakçılığı operasyonunda, Yabancılar Şube Müdürlüğü’nde görevli 11 polisi gözaltına aldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü B Blok’ta görev yapan Mali Polis ekiplerinin, Yabancılar Şubesi’nin bulunduğu A Blok’a düzenlediği baskında gözaltına alınan polislerden üçünün emniyet amiri olduğu belirtildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulanan zanlılar, “göçmen kaçakçılığı”, “öğrenci ikameti vermek”,
Elde edilen rakamlar, emniyet birimleri tarafından ulusal basın yayın organlarına verilen bilgiler çerçevesinde yayınlanan günlük haberlerden derlenmiştir. Genelkurmay Başkanlığı’nın Ocak-Şubat-Mart 2010 verilerine göre ise yasadışı sınır ihlalinde bulundukları gerekçesiyle yakalanan ve haklarında yasal işlem başlatılan mülteci, sığınmacı ve göçmen sayısı 3201’dir. http://www.tsk.mil.tr/HABERLER_ve_OLAYLAR/4_Yasadisi_Sinir_Gecisleri/yasadisi_sinir_gecisleri_2009.htm
[2] Edirne’nin Enez İlçesi Altınkum Sahilinde bulunan yabancı uyruklu çocuğun Yunanistan’a gitmeye çalışırken hayatını kaybettiği bildirildi. (5 Ocak 2010, Hürriyet)
Edirne’de Meriç Nehri’ni yüzerek geçip Yunanistan’a gitmeye çalışan Irak uyruklu E.S.A’ nın boğularak hayatını kaybettiği rapor edildi. (22 Mart 2010, Milliyet)
[3] Elde edilen rakamlar, ulusal basın yayın organlarına yansıyan günlük haberlerden derlenmiştir. Sınır dışı edilen yabancı uyruklu kişiler arasında sığınma başvurusunda bulunan ve prosedüre dâhil olan kişiler bulunabildiği gibi bu sayının önemli bir bölümünü göçmenlerin oluşturduğu tahmin edilmektedir. BMMYK dışında resmi makamlar sınır dışı edilen yabancıların statüleri hakkında genel olarak düzenli bir bilgilendirme yapmamaktadır.
[4] Raporla ilgili ayrıntılı bilgi için bakınız www.usak.org.tr
[5] Rapora ulaşmak için tıklayınız www.mazlumder.org.tr
[8] http://www.icisleri.gov.tr/default.icisleri_2.aspx?id=4536
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.