Suriye’de yaşanan iç savaştan kaçarak Mersin’e gelen ve zor şartlarda yaşamlarını idame ettirmeye çalışan mülteciler, sosyal güvenceleri olmadığı için hastanelerde tedavi edilmiyor.
MERSİN – Suriye’de yaklaşık 3 yıldır devam eden iç savaş nedeniyle, milyonlarca Suriyeli yurtlarından göç ederek mülteci konumuna düştü. Resmi rakamlarda Türkiye’ye göç eden mülteci sayısı 500 bin olarak gösterilirken, gerçek sayının ise daha fazla olduğu belirtiliyor. Türkiye’ye gelen mültecilerin bir kısmı çeşitli illerde açılan 20’den fazla kampa yerleştirilirken, geri kalanlar ise kendi imkanlarıyla barınma sorunlarını çözmeye çalışıyor. Daha iyi bir yaşam umuduyla Mersin’e gelen Suriyeli mülteciler, açlık, sefalet, yüksek kira ücretleri, emek sömürüsü, işsizlik ve sosyal güvencelerinin olmadığı koşullarda yaşamaya tutunmaya çalışıyor. Mersin’in merkez Akdeniz ilçesindeki Özgürlük Mahallesi’nde ikamet eden Suriyeli mülteciler, yaşadıkları sorunları DİHA’ya anlattı.
‘Daha iyi koşullarda yaşamak için geldik ama perişan olduk’
Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle 11 ay önce eşi ve 8 çocuğuyla birlikte Suriye’nin Kobani kentinden Akdeniz ilçesinde bulunan Özgürlük Mahallesi’ne göç eden Ahmet Cemal, “Savaştan dolayı Suriye’de açlık ve işsizlik var. Biz de bundan dolayı Türkiye’ye geldik. Burada yaşam çok zor ve kiralar pahalı. Çalışma ruhsatımız olmadığı için bizlere iş verilmiyor. Bizleri çalıştıran bazı işyeri sahipleri paramızı vermiyor. Çalıştığımız bazı işlerden ise paramızı bin bir zorlukla alıyoruz” dedi. Herhangi bir sosyal güvenceleri olmadığı için hastanedeki sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanamadıklarını ifade eden Cemal, şunları belirtti: “Tedavi masrafları çok pahalı. Paramız olmadığı için de bizleri tedavi etmiyorlar. Devlet bizlere yardım etmiyor. Burada perişan olduk. Mahallede bulunan yurttaşların verdiği yardımlarla yaşamaya çalışıyoruz.” Cemal’in eşi Emine Muhammed ise, daha iyi koşullarda yaşamak için savaştan kaçarak Türkiye’ye geldiklerini belirterek, “Savaş olmadan önce Suriye’de mutluyduk. Ekonomik durumumuz iyiydi. Burada iş yok, paramız yok, perişan olduk. Hastanede tedavi olamıyoruz. Yaşadığımız sorunlara çözüm bulunmuyor. Bize bir iş bulsunlar, yaşamımızı sürdürelim. Benim çocuklarım okullarını bırakıp, buraya geldiler. Burada okula gitmelerini istiyorum. Yardım için resmi kurumlara yaptığımız başvurular sonuçsuz kaldı” diyerek, içinde bulundukları durumu özetledi.
Parası olmadığı için ayağı kırılan çocuğu tedavi edilmedi!
8 çocuğu ve eşiyle birlikte Suriye’nin Halep kentinden Mersin’e gelen Zekiye Abdo ise, “Hastaneye gittiğimizde bize bakmıyorlar. Bizden para istiyorlar. Evde çalışan kimse olmadığı için paramız da yok. Suriye’deki eğitimlerini yarıda bırakan çocuklarımızın okula gitmesini istiyoruz. Bize kendimizi geçindirecek bir iş bulsunlar. Burada kimseye muhtaç, rezil ve perişan olmayalım” dedi. Paraları olmadığı için ayağı kırılan oğlunu hastanede tedavi edilmediğini ifade eden Abdo, kaldıkları mahalle muhtarının yaptığı girişimler sonucunda ayağı kırılan çocuğunun tedavi edildiğini söyledi. Afrin’den gelen Ali Hemo da, iş bulamamaktan veryansın ederek, şunları dile getirdi: “Nereye gidiyorsam ‘iş yok’ diyorlar. İşte çalışan çocuklarıma ise paralarını vermiyorlar. Haklarını yiyorlar. Kiralarımızı ödeyemiyoruz. Eşim şeker hastası tedavi olması gerekiyor. Paramız olmadığı için ilaçlarını alamıyoruz. Benim dişim yok, param olmadığı için dişlerimi takamıyorum. Tedavi için bizden para istiyorlar. Paramız olsaydı zaten buraya gelmezdik. Evimizde kalırdık. Nereye gidelim bilmiyoruz. Artık burada rezil olduk.”
Parası olmadığı için 2 aylık bebeğini tedavi edemiyor!
Afrin’den gelen Macit Hasan ise, Suriye’deki savaştan kaçarak Mersin’e göç ettiğini kaydederek, “Oradaki ev, işyeri ve fabrikalarımız gitti. Perişan olduk. Çalışmak için buraya geldik. Ben burada 12 gün tekstil atölyesinde çalıştım. Bana ‘sen 7 gün çalışmışsın’ dedi. O paramı da vermedi. Nereye gidiyorsak çalıştırmıyor, çalıştıranların çoğu da paramızı vermiyorlar. Ne yapalım burada dilenelim mi? Suriye’de perişan olduk. Burada da perişan olacağız” dedi. Suriye’nin Afrin kentinden gelen Fedya Hemo ise, Afrin kentinde hemşire olduğunu belirterek, 2 aylık bebeğinin ishal olması nedeniyle hastaneye götürdüğünü; ancak parası olmadığı için muayene edilmediğini, parası olmadığı için de ilaç alamadığını söyledi. Bebeğini kendi imkanlarıyla tedavi etmeye çalıştığını ifade eden Hemo, “Benim oğlum çok hasta. Allah korusun ona bir şey olursa ben ne yapacağım. Nereye gideceğim. Çaresizim” diye belirtti. Ranya Hemo ise, 3 yaşındaki oğlu Abdurrahman Muhammed’in nefes darlığı çektiğini söyleyerek, oğlunu tedavi etmek için hastaneye gittiğini ancak paraları olmadığı için tedavisinin yapılmadığını kaydetti.
Düşük ücretle çalışmalarına rağmen paraları verilmeyerek tehdit ediliyorlar!
Suriye’den gelen mültecilerin yaşadığı sorunlarla ilgili konuşan Özgürlük Mahallesi Muhtarı İsmet Uyanık, mahallede Suriyeli mültecilerin barındığı 48 evin bulunduğunu ifade ederek, “Mültecilerin yaşadığı sıkıntıların çözülmesi için Mersin Valiliği ve Akdeniz Kaymakamlığı’na başvurdum. Suriyeli mültecilerin hastane masraflarının devlet tarafından ödenmesini talep ettim. Hastaneye gittiğimde orada yetkililer bana, ‘valilikten yazı geldi. Bundan sonra Suriyeliler yardım yok. Kendi paralarını öderlerse tedavisi yapılır’ diyor” diye aktardı. Devletin zor koşullarda yaşanan Suriyeli mültecilere yardım etmediğini vurgulayan Uyanık, şöyle devam etti: “Nereye gidiyorlarsa kapılar yüzlerine kapanıyor. Durumları çok kötü. Bizim de imkanlarımız kısıtlı. Devletin onlara el uzatması gerekiyor. Gündelik işlerde çalışan birçok mültecinin parası verilmiyor. Onları çalıştıranlardan mültecilerin parasını istediğimizde bize ‘para yok.’ Sizi polise şikayet edeceğim. Sizi buradan atacaklar’ diye tehdit ediyor. Mülteciler gönderilme korkusuyla çaresizce başını öne eğerek susuyor.”
‘Mültecilerin gelmesiyle birlikte kiralar ikiye katlandı’
Mersin’deki mültecilerin günlüğü 15 ile 30 TL arasında değişen yevmiyelerle ağır işlerde çalıştırıldığını belirten Uyanık, “Suriyeli mültecilerin gelmesiyle birlikte mahalledeki kiralar ikiye katlandı. 150 TL’lik evler şimdi 300 TL olmuş. Bu insanlar bu kiraları ödeyemiyor. Elektrik, su faturasını ve kiralarını ödemeyen mülteciler ise, kiraladıkları evlerden çıkarılıyor” dedi. Suriye’de okuyan çocukların burada okula gidemediğini ifade eden Uyanık, “Bu çocuklarda sokaklarda kalıyor. Bunlar yarın kötü yollara düşebilir. Bu çocukların topluma yararlı olması için okula gitmeleri gerekiyor” diye kaydetti. Toroslar ilçesinde bulanan Mevlana Mahallesi Muhtarı Mehmet Hazar ise, Suriyeli mültecilerin Türkçe bilmemesinden dolayı dert ve sıkıntılarını anlatamadığını kaydetti. Suriyeli mültecilerin hayvanların bile barınamayacağı evlere aylık 250-300 TL arasında kira vererek, oturduğunu ifade eden Hazar, paraları olmayan mültecilerin ise park ya da sokaklarda yatmak zorunda kaldığını ifade etti.
DENİZ TEKİN – DİHA
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.