Lütfillah Tacik Davasının Cezasızlıkla Sonuçlanmasından Kaygılıyız!

Mülteci Hakları Koordinasyonu (MHK) Van Geri Gönderme Merkezinde Lütfillah Tacik’i kasten yarama ve ölümüne sebebiyet verme suçlamasıyla ilgili başlayan yargılama süreci hakkında kaygılarını belirten basın açıklaması yaptı. Lütfillah Tacik’in ailesinin davaya katılımının sağlanmaması ve alanda çalışan sivil toplum örgütlerinin davaya müdahilik taleplerinin mahkeme heyeti tarafından reddedilmesine dikkat çekilen açıklamada, dava sürecinin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığının davaya müdahil sıfatıyla dahil olması talep edildi. Açıklamanın tam metni şöyle:

Van Yabancılar Şube Müdürlüğü’nde idari gözetim altında tutulan Afganistan uyruklu 17 yaşındaki Lütfillah Tacik’in kasten yaralama sonucu ölümüne yol açtığı iddiasıyla polis memuru S.O.’nun 16 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına 19 Kasım 2015 tarihinde Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.

Sanık polis memuru Tunceli ilinde görev yaptığı gerekçesi ile mazeret bildirerek duruşmaya SEGBİS sistemi üzerinden katılma talep etmiştir. Adil bir yargılanma sürdürülebilmesini engelleyecek ve müşteki haklarına müdahale niteliğinde olmasına karşın Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce bu talep kabul edilmiş ve sanığın görev yaptığı Tunceli ilinden duruşmalara SEGBİS sistemi üzerinden katılmasına izin verilmiştir.

Maktul çocuk Lütfillah Tacik’in babası Şükrullah Tacik’in müşteki sıfatı ile katılımının sağlanmadığı duruşmada, doğrudan bu alanda çalışan Mültecilerle Dayanışma Derneği, Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği, Gündem Çocuk Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın davaya müdahillik talepleri de mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Müdahillik taleplerinin reddedilmesini, bu davada cezasızlığa giden yolda atılmış bir adım olarak değerlendiriyoruz. Zira mahkemenin müteveffa’nın ailesine ulaşma gayreti içerisinde olmadığı yargılamanın, ancak müdahillik taleplerinin kabul edilmesi ile daha adil bir biçimde ilerleyeceği kanaatindeyiz.

Kovuşturma ve soruşturma sürecinde yaşanan delil karartma girişimlerine ek olarak, davada Lütfillah Tacik’i öldürmekle suçlanan polis memuru hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü’nce verilen açığa alınma kararının iptali için sanık polis memurunca Van 1.İdare Mahkemesinde açılan iptal davası polis memurunun aleyhine red olunmasına rağmen polis memurunun hukuksuz olarak göreve iade edilerek Tunceli’ye tayinin gerçekleşmiş olması adil yargılama kaygılarımızı güçlendiriyor.

Refakatsiz çocuk mülteci Lütfillah Tacik, menşe ülkesi olan Afganistan’da yaşanan iç savaş, işgal ve ölüm riskinden kaçarak uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkmış, bu yolculuğu başararak sığınma talebi ile ülkemize ulaşmıştır. Gerek Türkiye’nin taraf olduğu 1948 tarihli IHEB gerekse 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi ile iç hukukta Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendisine sığınan mültecilere ve özellikle refakatsiz çocuklara karşı koruma yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülüğe rağmen refakatsiz çocuk mülteci Lütfillah Tacik kendisini korumak ve kollamakla yükümlü polis memurlarınca uğradığı zulüm ve ardından tedaviye geç eriştirilmesi nedenleri ile hayatını kaybettiği iddia ediliyor.

Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan dava ancak devlet erkini temsil eden polis memurları karşısında güçlendirilmiş bir iddia makamı ve müşteki ile mümkün olabilecektir. Bu nedenlerle Lütfillah Tacik’in korunması ile ilgili hukuki sorumluluğu olan Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın davaya müdahil sıfatıyla katılması ile mümkün olacaktır. Davaya müdahale talebinde bulunan sivil toplum örgütlerinin taleplerinin reddi suçtan zarar gören tanımının dar yorumlanması ve bu tür fiillerle zarar gören tüm hak sahiplerinin arkasında olan sivil toplumun temel işlevi olan hak savunuculuğundan alıkonulmasıdır.

ARKA PLAN BİLGİSİ:

Lütfillah Tacik, 16 Mayıs 2014 tarihinde 20 kişi ile birlikte Türkiye’ye iltica ederken Iğdır’da jandarma tarafından yakalandı. Hakkında 17 Mayıs 2014 tarihinde idari gözetim kararı verilen Tacik, İçişleri Bakanlığı Iğdır Yabancılar Şubesi’nden Van Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi. Van Geri Gönderme Merkezi’ne gönderilen aralarında Lütfillah Tacik’in de bulunduğu 7 çocuk sınırdışı işlemleri sonuçlanıncaya kadar tutulmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı Van Gölü Çocuk ve Gençlik Merkezi’ne teslim edildi.

27 Mayıs 2014’te Yabancılar Şube Polisi Van Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde bulunan 7 çocuğu teslim alarak bulaşıcı hastalık ve yaş tespitlerinin yapılması amacıyla Geri Gönderme Merkezi’ne götürdü. Lütfillah Tacik burada görevli yabancılar şube polis memuru tarafından “yanlış bilgi verdiği” gerekçesi ile darp edilip işkenceye maruz kaldı. Koma halindeyken hastaneye kaldırılan Tacik, 3 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra 31 Mayıs 2014 tarihinde hayatını kaybetti.

MÜLTECİ HAKLARI KOORDİNASYONU

 

Read Previous

“Suriyeliler menfaat savaşının kurbanı”

Read Next

Kale Avrupa’sının Türkiye sınırı