Medya Radar 6: Siyasiler Mültecileri Hedef Haline Getirdi

Haftalık mülteci hakları odaklı medya izlemesi çalışması Medya Radar’ın 6. hafta raporunda siyasetçilerin söylemleri ve sosyal medyada paylaşımları mültecileri hedef haline getirmesi ön plana çıktı.

Mülteci hakları odaklı bir habercilik perspektifin sağlanması, toplumsal barış için nefretsiz bir medya oluşturma amaçları ile kurulan Medya ve Mülteci Hakları Derneği, medyadaki mülteci temsilini izlemek ve mülteci hakları savunuculuğu yapmak için başlattığı Medya Radar çalışmasının altıncı raporunu yayınladı.

Dernek tarafından,10-17 Ocak 2020 tarihlerinde dijital medyada ‘mülteci’, ‘sığınmacı’, ‘göçmen’, ‘Suriyeli’ ve ‘Afgan’ kelimeleri ile yapılan taramalar sonucunda mülteciler hakkında hak ihlalinin olduğu 347 haber tespit edildi. Raporda son bir hafta içerisinde en çok konuşulan mülteci haberlerinin derlemesi yapıldı. Mültecilere yönelik nefret söylemi, düşmanlaştırıcı ifade, ayrımcı dil, temellendirilmemiş, doğrulanmamış ve yanlış bilgi, kriminalize eden söylem, çarpıtma, abartma, mağduriyet yineleme ve yanlış görsel kullanımı içeren haberler derlendi.

Tüm haberler arasından seçilen hak ihlali içeren altı haberin detaylı söylem analizini yapılıp, nasıl mülteci hakları odaklı olması gerektiğine dair önerilerde bulunuldu. Bunlarla birlikte seçtiğimiz haberlerin sosyal medyadaki yansımalarını da rapora eklendi. Bu hafta hak odaklı mülteci haberciliğine örnek bir haberin incelemesini de yaparak rapora dahil edildi.

Geçtiğimiz hafta basında, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mülteciler için söylediği ‘Hepsini Saray’a Al’ sözleri, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki toplantı, Ege Denizi’nde yaşanan mülteci ölümleri ile İzmir’deki mülteci ve insan hakları örgütlerinin yaptığı basın toplantısı, AKP Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Türkiye’nin Suriyeli mülteciler için yaptığı harcamalara ilişkin açıklaması, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi Araştırma Komisyonu’nun Suriye’deki çocukların durumuyla ilgili hazırladığı rapor ve Avrupa Birliği’nin Libya’daki çatışmalardan dolayı yaşadığı yeni göç ‘endişesi’ en çok haber olarak yer aldı.

Rapordan Başlıklar:

Hükümetin Libya Politikası Da Mültecilere Bağlandı

Sözcü Gazetesi’nde 17 Ocak tarihinde yayınlanan Emin Çölaşan’a ait  “Şimdi de Libya Macerası” başlıklı yazıda hükümetin Libya politikası Suriyeli mültecilere bağlanarak eleştirildi. Ülkedeki sosyal ve ekonomik yapının olumsuz gidişatını, Suriyeli mültecilerin işsizliğini ve Türkiye vatandaşına sağlanmayan imkanların sorumluluğunu mültecilerin varlığına yüklemek mültecilere yönelik nefreti körüklemektedir. Ülkedeki sosyal yapının olumsuz gidişatının en büyük sebeplerinden biri, bir arada yaşamaya engel oluşturan nefret söylemidir.

AB Fonu İle Yapılacak Hastane Üzerinden Mültecilere Nefret Söylemi 

Yeni Çağ Gazetesi’nde 15 Ocak tarihinde “Suriyelilere özel doğum servisi” başlığıyla yayınlanan haberde Konya’da, Avrupa Birliği’nin finansmanı ile açılacak doğum hastanesi üzerinden mültecilere nefret söylemi yapıldı. Suriyeli mültecilerin doğum oranının fazlalığına, uyuz, verem gibi hastalıkların başlatıcısı ve taşıyıcısı olmalarına, hastanelerde yaşanan yoğunluğun sebebinin mülteciler olduğuna dair şikâyetlere sıklıkla haberlerine taşıyan Yeni Çağ Gazetesi, mültecilerin sağlığına yönelik yapılan olumlu girişimleri de düşmanlaştırıcı ifadelerle platformuna taşımaktadır.

Yalan Haberle Mülteciler Hedef Gösterildi

Karar Gazetesi’nde 15 Ocak tarihinde yayınlanan haberde İYİ Parti vekili Ümit Özdağ’ın dile getirdiği iddialar haberleştirildi. Haberde verilen bilgilerin Ümit Özdağ’ın iddiaları olduğu belirtilmesine rağmen içerik bundan bağımsız olarak başlığa taşınmış, “iddialar” düşmanlaştırıcı ifadelerle aktarıldı. İŞKUR’un 7 bin 400 Suriyeliyi ve 7 bin 400 Türk vatandaşını personel olarak istihdam edeceği iddiası yanlıştır. Haberde yer alan İŞKUR Genel Müdürü Cafer Uzunkaya’nın ifadelerine yer rağmen başlıkla birlikte Suriyeli mültecilerin kamuda istihdam edileceği algısı yaratılmaya çalışıldı. İçerikte “iddia” olduğu belirtilmesine rağmen Ümit Özdağ’ın ifadelerinin başlığa taşınması, bilgilerin teyit edilmeden haberleştirilmesi mültecilere yönelik nefret söylemini tetiklemektedir.

Mülteciler Gaspçı Olarak Gösterildi

Milliyet Gazetesi’nde 15 Ocak tarihinde yayınlanan “Her 5 gaspçıdan 1’i yabancı” başlıklı haberde emniyet istatistik verileri kaynak gösterilerek  İstanbul’da geçen yıl yaşanan her 5 gasp olayından birisinin farklı uyruklu kişiler tarafından gerçekleştirildiği ifade edildi. İçerikte kaynak olarak emniyet istatistik verileri gösterilse de toplumsal bir arada yaşamın inşası sürecinde tahrik eden ve kışkırtan başlıkların ve içeriklerin haberlere taşınması mevcut nefret söylemlerini ve düşmanlığı da körüklemektedir. Toplumda var olan önyargılar haberdeki ifadeler yoluyla medya tarafından pekiştirilmektedir.

Haftanın Hak Odaklı Habercilik Örneği 

Gazete Duvar’da 17 Ocak tarihinde yayınlanan “Suriyeli çocuk: Öğretmenim bizi akılsız zannediyor” başlıklı haberde Karakutu Derneği tarafından düzenlenen Adalet Arayışı Seminerleri kapsamında düzenlenen “Türkiye’de Çocuk Olmak” oturumuna yer verilmiş, Hayata Destek Derneği Çocuk Güvenliği Uzmanı Selda Bozbıyık’ın konuşmalarından kesitler sunulmuştur.Haberde sayıları 4 milyonun üzerinde olan mülteci nüfusunun yarısını oluşturan çocuklara yer verilmiş, çoğunluğunun temel haklarından yoksun bırakıldığı vurgulanmıştır. Haberde medyada görmezden gelinen temel haklara yer verilmiştir.

Raporu Okumak İçin Tıklayınız

Read Previous

HRW: Türkiye Mültecileri Hukuksuzca Gönderdi

Read Next

‘Mültecilerin Hastalıklardan Sorumlu Gösterilmesi Kutuplaştırmayı Arttırıyor’