Hayıflanmayı bırakın, mültecilerin sesine kulak verin

Mülteciler genellikle denizde boğulduklarında, gruplar halinde yakalandıklarında dikkat çeker ve medyanın haberlerinde yer bulurlar. Bunun en son örneği İzmir’de yürekleri burkan, insan onurunu ayaklar altına alan mülteci dramı. Ölen mülteci sayısı hakkında kesin bilgi olmamakla beraber 46 mültecinin öldüğü kesinleşti; 30 kişinin cesedi denizden toplanmaya çalışılıyor. Kurtulan sadece 6 mülteci.

Bu mülteci dramı belki yaşanan dramların en büyüklerinden, ama ilk değil. Ülkelerini zulüm korkusu nedeniyle terk eden bu insanlar hemen her gün aynı sıkıntılarla cebelleşmekte ve yaşam mücadelesi vermekte. Hayatın kıyısında olmak umutlarını yenmiyor. Her riski göze alıp insanca bir yaşam için denize açılıyorlar, insan tacirlerinin nezaretinde.

Maceraperest değil hiçbiri. Hepsi dünyadaki eşitsizliğin, dengesizliğin ve insan haklarına tahammülsüzlüğün en keskin yansımaları. Bu insanlar, mültecilere, göçmenlere yönelik uygulamaların insanca olmamasından ötürü ölümü göze alarak denize açılıyor. Peki, kaçımız bu insanları merak edip; neden ölümü göze alarak bu yola çıktıklarını araştırıyor? Ve en önemlisi kaçımız mültecilerin sesine kulak veriyor? Bakın bazı mültecilerin www.multeci.net sitesi aracılığıyla söylediklerine:

“Ben Leyla 19 yaşında genç bir kızım. Altı yıldır Türkiye’de ailemle birlikte yaşıyorum. Beş kişilik İranlı bir aileyiz. Ama Kuzey Irak’tan geldiğimiz için bize ‘Kuzey Iraklı’ diyorlar. Ben ve ailem 2002 yılında Kuzey Irak’tan Türkiye’ye geldik. Van’da kendimizi Bileşmiş Milletler’e tanıttık. 2004’te Bileşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından kabul olduk. Ama şimdiye kadar bizi göndermediler ve göndermiyorlar.

“Ben Türkiye’ye gelmeden önce okula gidiyordum ve bir geleceğim olacaktı. Ama Türkiye’ye geldiğimizden beri okula gidemiyorum. Çünkü buradan gideceğimizi düşünüyorduk ve başka sebeplerden dolayı gidemedim. Şimdi hiç bir geleceğim yok.”

(…)

“Sizce başka bir memlekette olan ve dil bilmeyen, parasız ve hastası olan bir baba anne olmak kolay mı? Bir, iki, üç sene beklemek kolay mı? Lütfen bizi görmeye çalışın. Biz hâlâ yaşıyoruz.”

(…)

“Sabahtan akşama uyuyoruz ve hepimiz sinir hastalığına yakalanmışız. Lütfen bizim duygu ve sorunlarımızı anlayın ve çözün. Bizi unutmayın ve çalışmalarınızda bize de yer verin.”

(…)

“Ben 10 yıldır mülteciyim. Hâlâ ikamet edeceğim, eşim ve çocuklarımla beraber yaşayabileceğim bir evim yok. Huzur içinde değilim. Ben bir eş ve baba olarak eşim ve çocuklarımdan utanıyorum. Çünkü benim eşim ve çocuklarım itikadımdan dolayı perişan oldular. Kaçak olarak Türkiye’ye giriş yaptım. 12.04. 2003 tarihinde Türkiye’deki BMMYK Ofisi tarafından mülteci olarak kabul edildim. Ama yine de bir sonuç alamadım. BMMYK Türkiye Ofisi ‘Kuzey Iraktan geldiğiniz için beklemeniz gerekiyor’ dedi. Benim bir insan olarak yaşamaya hakkım var mı, yok mu? Neden bir mülteci olarak üç kabul belgem var? Ama neden Irak’ta avareydim ve hâlâ Türkiye’de avareyim?”

Sorunu anlamak ve mültecilerin sesine kulak vermek için çok uzaklara bakmak, siyaset ve ekonomi konularında uzman olmak gerekmiyor. Bu insanların yaşamlarını, ülkelerinden kaçmalarına sebep olan olayları öğrenmek pek zor değil. Eğer ki insan haklarına inanıyorsak; bu dünyadaki en can alıcı sorun olan göç ve mültecilik üzerine hepimizin kafa yorması gerekir. Bu insanların dramını akşam evde film izler gibi izlemek biraz hayıflanmak, acımak hiçbir derde deva değil.

Mültecilerin sesine kulak vermek, göç ve mülteciliği anlamak için; sadece göç ve mültecilikle ilgili hizmet veren, mültecilerin desteğiyle kurulan ve çalışmalarına devam eden www.multeci.net sitesini ziyaret edebilir ve sitenin takipçisi olabilirsiniz. Sitede mültecilerle ilgili belgeselleri, resimleri, mülteci mektuplarını, öykülerini, mültecilerle ilgili teorik ve uygulamaya dönük bilgileri, kadın ve çocuk mültecilerle, Türkiye’nin iltica sistemiyle ilgili bilgileri ve konuyla ilgili daha pek çok bilgiyi bulabilirsiniz.

Bu sitenin amacı zorlu sığınma sürecinin sığınmacılar lehine, insan haklarına yaraşır bir biçimde, gelişmesine katkı vermek. Herkesin göç ve mültecilikle ilgili yapacağı bir şeyler var. Bir şeyler yapmanın başlangıcı öğrenmek. Göç ve mültecilik hakkında bilgilenmek ve mültecilerin sesine kulak vermek için multeci.net’i ziyaret edebilir ve destek verebilirsiniz.

Read Previous

Türkiye’de Sığınmacıların Yaşadıkları Sorunlar: Van İli Örneği

Read Next

İranlı bir sığınmacı ile röportaj: “Biz kendimizi anlatmak; suçlu değiliz demek istiyoruz: Dil bilmiyoruz, korkuyoruz”