Bir doktorun Kobanê güncesi 3: Medeniyet sana lanet…

Nispeten düne göre daha sakin geçen bir sabahın ardından saat 14 sıralarında çok büyük bir gürültüyle şehir merkezinde patlayan iki havan bombası sonrası, aniden yine büyük bir kalabalık, canhıraş çığlıklar ve koşuşturmaca sarıyor Kobanê Hastanesinin önünü. Parçalanmış bacaklar ve bedenler, göğsü paramparça ölmüş bir genç çocuk.

Şehir merkezine düşen havan bombalarının öldürdüğü siviller, yani buradakilerin deyimiyle ‘medeniler’. Evet, bugün ölenler siviller, yani medeniler. Kobanêliler sivil olunca medeni diyorlarmış öğrenmiş olduk. Öğrendik öğrenmesine de medeni kelimesi medeniyetten gelir, medeniyet nerede diye de soramadık.

Sahi medeniyet nedir ve nerededir ey günce. 100 metre ötede duran bir devlet midir acaba medeniyet dediğin, ya da tepene havan bombaları indiren bir çete midir? Yahut ben miyim medeni olan?  Yahut?

Şayet Kobanêlilere sorar isen ölen kadın, yaşlı ve çocuklar medeni. Cevap kısa, net. Ötesi söze yoktur hacet.

Bu ölümler karşısında medeniyet nerede diye sorar isen anlamıyorlar, ne diyor bu şaşkın diye anlamsız anlamsız bakıyorlar gözlerime. Oysa cevabı bakışlarında gizli, anlatmaya kelam yetmez.

Türk modernizminin kurucuları demiş ya ‘medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar diye’  öyle mi sahi diye soramadan geçemiyor insan. Yedi düvel ‘medeniyete’ karşı verilen bir savaş sonrası amansız bir muassır medeniyetler seviyesine ulaşma çabası ne yaman çelişki diyemiyor insan. 90 yıllık TC’nin medeniyete erme sürecinde bize düşen inkar ve imha değil mi zaten bu medeniyet denilen medeniyetsizlikte.  Medeniyet dediğin ne diye soramadan geçemiyor yine de insan. Medeniyet dendiğinde lakin Kürde düşen pay her yerde; göç, ölüm, soykırım.

Modernizmin bir türlü medenileştiremediği Kürtler meğer Kobanê’de medeniymiş ya zaten. Yokmuş öldürmeye gerek bu kadar Kürdü, ‘medeniyet’ uğruna diyesi geliyor insanın. Çok daha önceden bakabilseymişiz-bakabilselermiş Kobanê’ye hiç gerek kalmayacakmış bu kadar ölüme-öldürmeye, medeniyet namına. Ve belki o zaman Kobanêli medenilerin ölmesine de seyirci kalmamış olur, ölümlerini engellemiş olurduk hep birlikte.

İşte günce bu ölümler öldürülenler hep medeni, Kobanê topraklarında.  Bütün modernist medeniyet denilen canavarlara (ha devlet-ha çete ne fark eder) karşı direnen gerçek medeniler, Kobanêliler be günce.

Derin bir duygu yarılması devam ediyor yüreğimde, beynimde. Dağarcığımda ise şimdilik parçalanmış insan bedenleri ve medeniyet.

Medeniyet sana lanet!

Sadık Çayan

27.09.2014 / Kobanê

YARIN: Günce 4: ‘Em ne kevin deste DAİŞ’e, ya di ne muhime!’

Read Previous

Bir doktorun Kobanê güncesi 2: Sınırın sıfır noktası, Kobanê…

Read Next

Bir doktorun Kobanê güncesi 4: ‘Em ne kevin deste DAİŞ’e, ya dî ne muhime!’[1]