Soğuk kış günlerine rağmen Avrupa’ya mülteci akışı sürüyor. Sadece Yunanistan’a günde ortalama 200 mülteci ayak basıyor.
Ekonomik krizin etkisiyle sınır kapılarını daha da sıkı korumaya çalışan Avrupa’ya Af Örgütü’nden “açlık ve sefaletten kaçanlara kapılar kapıtılmamalı” eleştirisi geldi. Birçok Balkan kentinde açılan “Avrupa için vize ve pasaport alınır” bürolarının sayısı ise gittikçe artıyor.
Genelde gece yola çıkıyorlar. Güzergahları ise çoğu zaman belli, Meriç nehrinden ya da Yunanca ismi ile Evros’tan geçtiler mi “yeni dünyaya”, “özgürlüğe ve refaha” ayak basacaklarını sanıyorlar. Ancak şanslı olmayan, son anda fark edilip vurulanlar da var. Ama onlar her şeyi, ölümü bile göze alıp yola çıkmışlardı. Aç, parasız, korumasız günlerce süren yolcukları bazen Meriç’in yanı başında bitiyor ve hemen de orta gömülüyorlar.
İnsan hakları kuruluşlarının bilgilerine göre son yıllarda sınırda gömülen mülteci sayısı yüzü geçmiş durumda. Afrika ve Asya’nın en ücra köşelerinden gelip, Avrupa Birliği’nin kapısı Yunanistan’dan geçmekle de iş bitmiyor. Özellikle son iki yılda ekonomik krizle boğuşan Avrupa, yeni göçmenleri kaldıramayacağını alenen beyan ediyor.
‘Açlıktan kaçanlara sınır kapatılmamalı’
Uluslararası Af Örgütü’ne göre Avrupa’nın mülteci politikası tamamen iflas etmiş durumda. Frankfurter Rundschau gazetesine konuşan Af Örgütü yetkilisi Wolfgang Grenz, son aylarda yoğunlaştırılan polisiye tedbirlerin yasalara aykırı olduğuna dikkat çekerek “Ne olursa olsun AB, açlık ve sefaletten kaçan insanlara sınırlarını kapatmamalı” görüşünü savundu.
Bütün Avrupa Birliği üyelerinin mülteci yükünü eşit oranda paylaştırılması gerektiğini düşünen Af Örgütü temsilcisi, özellikle de sınır ülkelerinin yalnız bırakılmamasından yana. Zaten mültecilerin başta Kuzey’deki AB’ye ülkeleri olmak üzere bütün üyelere dağıtılması öneresi bir süre önce gündeme gelmiş, fakat üyelerin karşı çıkması üzerine rafa kaldırılmıştı.
Ülkedeki binlerce mülteci kampını kapatan, “artık göç ülkesi değiliz”, “sadece kalifiyeli işçi istiyoruz” diyen Almanya’yı ise yeni yılın ilk günlerinde yeniden mülteci korkusu sarstı. Almanya’da 2010’da 40 bin yeni ilticacıyla son yılların en büyük sayısına ulaşılmıştı. Örneğin 2007’de 19 bin iltica başvurusu yapılırken, Alman yetkililer sayının yeniden katlanarak artacağını düşünüyor.
Alman haber ajansı DPA’ya konuşan Göç ve Mülteciler Dairesi sözcüsü “2010 gibi bir rakamı 2011’de de görebiliriz” dedi. 2010’da en fazla mülteci ise Sırbistan ve Makedonya gibi Balkan ülkelerinden geldi. Kasım ayı sonuna kadar 4218 Sırp ve 2319 Makedonyalı sığınma hakkı talebinde bulunurken, başvuruların çoğuna red cevabı verilmesi bekleniliyor.
Alman mülteci dairesi yetkilileri, 2011’de ise her iki Balkan ülkesinin yanı sıra Arnavutluk ve Bosna-Hersek’den de yüksek oranda mülteci gelebileceğine dikkat çekiyorlar. Balkan’dan yüksek orandaki mülteci akışının nedeni Noel’den önce AB İçişleri Bakanlığı’nın Arnavutluk ve Bosna-Hersek ile vizeleri kaldırma kararının yürürlüğe girmesi. 2009’un Aralık ayında ise Sırbistan, Makedonya ve Karadağ ile vizeler kaldırılmıştı.
Zaten vizeli olduğu yıllarda da Balkan ülkelerinden Avrupa’ya insan kaçakçılığı alenen yapılıyordu. Hatta Arnavutluk’un başkenti Tiran ve Sırbistan’ın başkenti Saraybosna gibi kentlerde “Avrupa’ya gidecekler için vize ve pasaport çıkırtılır” büroları açıldı. Tiran’daki büronun fotoğrafını çekmeyi başaran Avusturya’nın günlük gazetelerinden Kurier “Avrupa için kuyruğa giriyorlar” başlığını kullanmıştı. Gazete, 2010’nun Aralık ayına kadar sadece Saraybosna’da 370 bin sahte pasaportun çıkartıldığını yazmıştı.
Meksika-ABD sınırı gibi!
Ancak dibe vuran ekonomik krizin yanında, en çok Yunanistan’ın başı kaçak göçmenlerle dertte. Yunanistan’a Asya ve Afrika ülkelerinden gelen mülteci sayısı ise azımsanmayacak derecede fazla. Yunan yetkililere göre günde ortalama 200, hatta bazı günler 250’yi bulan göçmen ülkeye giriş giyor.
Geçtiğimiz Ekim ayında Almanya’nın öncülüğünde Avrupa Birliği’nin Türkiye sınırına gönderdiği sınır polisinin yanı sıra Yunanistan yeni yöntemler deniyor. Son olarak mültecilerin Avrupa’ya giriş kapısı olan Yunanistan, Türkiye sınırda 12,5 kilometrelik bir çitle kapatacağını açıklamamıştı.
3 metre yüksekliğindeki tel örgüler, mültecilerin geçiş noktası olarak bilinen Türkiye sınırındaki Meriç Nehri civarındaki Orestiada bölgesi ile Nea Vissa köyü yakınlarında çekilecek. Ekonomilerinin daha fazla göçmeni kaldıramayacağını itiraf eden Kamu Düzeni Bakanı Hristos Papuçis ise AB’nin öncülüğünde Türkiye ile yeni bir anlaşmanın yapılmasını istiyor. Bakan, uluslararası anlaşmalara göre iltica hakkı verilenlerin dışındakilerin sınırdışı edileceğini duyurdu.
Perwer Yaş – ANF
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.